31 Ocak 1990’da kurulan hain pusuda can veren Muammer Aksoy’un niçin hedef seçildiğinin, niçin katline ferman çıkarıldığının cevabı özgeçmişidir.
Prof. Dr. Muammer Aksoy, seçkin hukukçu, örnek bilim adamı, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin, Atatürk ilke ve devrimlerinin, laik demokratik düzenin ödünsüz savunucusudur.
Muammer Aksoy, 1961 Anayasası’nın mimarlarındandır. Türk Hukuk Kurumu Başkanı’dır. Ankara Barosu Başkanı’dır. Atatürkçü Düşünce Derneği Kurucu Başkanı’dır.
Çağdaş demokrasi, çağdaş hukuk ve bağımsız yargının önkoşulunun bağımsız, milli bir devlet olmaktan geçtiğini bilir. Bu nedenle ulus devlet ve üniter yapıyı canı pahasına savunur.
Halkın alın teri ve özverisinin ürünü Cumhuriyet’in ekonomik varlıklarının yağmasına, doğal kaynakların yabancı sermayeye peşkeş çekilmesine karşı çıkar. Milli petrol kampanyası düzenler.
Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını, kuruluş felsefesini içine sindirememiş iç ve dış dinamikler koalisyonu, Muammer Aksoy’un etkili muhalefetinden ciddi rahatsızlık duymuştur.
1990’lı yıllarda Muammer Aksoy’la başlayıp, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Turan Dursun, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı ve diğer aydınlarla devam eden seri suikastlar aynı strateji doğrultusunda düzenlenmiştir.
Suikastlar ile Cumhuriyet’in kazanımları, çağdaş hukuk, laik toplum, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda ortak değerleri savunan aydınlar hedef alınmıştır. Bu kampanya ile rejimi ve laikliği savunan, etkili ve saygın aydınlar tasfiye edilerek halk sindirilmek istenmiştir.
Muammer Aksoy, yaşamını ortaya koyarak bizlere, çağdaş, demokratik, laik hukuk düzeni ve ülke bağımsızlığının, uğruna ölünecek değerler olduğunu göstermiştir.
Türkiye Barolar Birliği olarak Muammer Aksoy’un yaşamında ortaya koyduğu değerlerin kurumsal savunucusu olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.