Subaşı yaptığı açıklamada;
Bilinsin ki, ABD Temsilciler Meclisi ile Fransa Parlamentosu’nun; ‘’Barış Pınarı
Harekâtı ve Sözde Ermeni Soykırımı’’ hususunda almış oldukları kararlar yok
hükmündedir ve hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur.Her fırsatta özgürlüklerden bahseden bu iki ülkenin bugün en temel insan hak ve özgürlüklerini hala çiğniyor olmaları, her iki ülkenin de ikiyüzlülüğünün ve çifte standartlı yaklaşımlarının bir tezahürüdür. Türkiye’nin ısrarla ve müteaddit defalar ‘’Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, terör koridorunun engellenmesi ve Suriye insanının hayat haklarının temini’’ çerçevesinde gerçekleştirdiğini belirtmesine rağmen, Barış Pınarı Harekâtını
ısrarla insan hakları ihlali ve özellikle de soykırıma indirgeme çabaları bize ‘’Bana kör diyenin bir elâ gözü olsa’’ özdeyişini hatırlatıyor. Bütün çabası Suriye topraklarında bir terör devleti kurmaya çalışan Fransa’nın aldığı bu karar, Türkiye’nin bölgedeki oyunu bozma başarısının karşısındaki acziyetinin ve hayal kırıklığının yansımasından ibarettir. ABD Temsilciler Meclisi ve Fransa Parlamentosunun Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili almış oldukları ve kararlar ‘’Cambaza bak’’ uyanıklığından başka bir şey değildir ve asla kabul edilemez.Zira hem ABD’nin hem de Fransa’nın tarihi insan hakları ihlalleri ve soykırımdan ibarettir. Afrika’da 5 asır süren sömürge dönemi ve bağımsızlık savaşları 2 milyondan fazla insanın hayatına mal olmuşken; Fransa’nın Ruanda katliamında 800 bin kişinin ölüm fermanını imzalaması üzerine Cumhurbaşkanı Mitterrand’ın ‘’O ülkelere bir soykırım yaşanması o kadar da
önemli bir şey değildir’’ sözü henüz hafızalardan silinmemişken; Daha dün Cezayir Bağımsızlık Savaşlarında hayatını kaybeden 1 milyon kişinin
henüz kanları kurumamışken; Hele ABD’nin milyonlarca Kızılderili’ye soykırım uyguladığı gerçeğini insanlık hafızası henüz muhafaza ediyorken;
Afrikalı zencileri yüzlerce yıl köle olarak kullandıkları gerçeği apaçık ortada duruyorken; Alınan bu kararlar da neyin nesidir (!?)
İnsafın, ahlakın, merhametin, vicdanın ve hâsılı insanlığın bittiği bir medeniyetin iki temsilcisi olan ABD ve Fransa önce kendi tarihlerine bakmalı ve utanmalıdırlar.
Zira bizim medeniyetimiz ‘’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’ düsturu ile hareket eden, medeniyetinin merkezine insanı koyan bir anlayıştır.
Aldığınız kararlarla neyi amaçlıyor olursanız olunuz, biliniz ki bildiğimiz yoldan asla taviz vermeden yürümeye devam edeceğiz. Bu vesile ile ABD ve Fransa’yı aldıkları kararlardan dolayı kınıyor ve tel’in ediyorken şu gerçeği bir kez daha haykırmakta yarar görüyorum; Unutmayınız ‘’DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR’’!