Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, İdlib saldırısıyla ilgili olarak ‘Gerekirse Türkiye şimdiden Şam’a girmenin planını yapmalıdır. Esad tahtından indirilmeden huzur gelmeyecektir. Diyorum ki, yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad.’ dedi. Bahçeli, gazeteci Ahmet Hakan’ın, 1999 Gölcük depremini hatırlatarak yazdığı ‘Devletin en az üç gün kafayı kaldıramadığı da buz gibi bir gerçektir’ ifadelerine de sert tepki gösterdi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, İdlib’de Esad rejiminin saldırısı ve İlker Başbuğ’un sözleriyle tartışılan FETÖ’nün siyasi ayağı gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı.
Bahçeli’nin açıklamaları:
İDLİB’DEKİ SALDIRI
Gerekirse Türkiye şimdiden Şam’a girmenin planını yapmalıdır. Esad tahtından indirilmeden huzur gelmeyecektir. Diyorum ki, yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad. Uluslararası toplum ne diyor, neyi bekliyor? Esad devrilmelidir, şatoları yıkılmalıdır.
İLKER BAŞBUĞ’A TEPKİ
Sayın İlker Başbuğ yanlış bir yerde iz sürmektedir. Asker şahısların sivil mahkemelerde yargılanmasını önünü açan önergeyi FETÖ’ye bağlamak aşırı ve zorlama bir yorum değil midir? Bunların yanında 26. Genelkurmay Başkanı görevdeyken FETÖ’cülerle mücadeleyi layıkıyla yapmış mıdır?
YAŞANAN FELAKETLER
Doğal felaketin yaraları milletimizin mümtaz iradesi ile sarılmaktadır. Elazığ ve Malatya’da deprem enkazı kaldırılırken, üst üste iki gün boyunca, Van’da çığ düşmüştür. Deprem oldu, çığ düştü derken İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da bir yolcu uçağı kaza kırıma uğramış 3 kişi hayatını kaybetmiş, 180 kişi yaralanmıştır. Türk Milleti tarih boyunca felaketlere teslim olmamıştır.
Felaketler karşısında soğukkanlı tavır, sağduyulu duruş yegane dayanağımız olmalıdır. Kötü günler Allah’ın izni ile geçecektir. Aymaz ve ahlaksızlara karşı da azami uyanıklık göstermek milli şuurun doğası gereğidir. 1999’da toplanan deprem yardımlarından memur maaşlarının ödendiğini söyleyen provokatörler gizlendikleri deliklerden başlarını uzatmışlardır. Bilinmelidir ki, Türk Milleti ne 1999’da çöktü, ne de 2020’de zaafa uğradı. Çöken devlet değil, çürük binalardır. Devlet aynıdır, ruh aynıdır, fıtrat aynıdır. 1999 Marmara depremi ile 2020 Elazığ depremini terazinin iki kefesine koyup tartıya çıkarmak ayıp değil midir? Acının küçüğü büyüğü olmaz. 57. Hükümet döneminde 20. yüzyılın en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Gölcük depreminden 16 milyon Türk vatandaşı etkilenmiştir. Toplamda 376 bin 479 yapı hasar görmüştür. Resmi verilere göre 17 bin 480 insanımız hayatını kaybetmiştir.