Rusya-Ukrayna arasındaki savaş bir ayını doldurdu.
Türkiye’mizden başka, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan başka gerçekten
barış ve ateşkes için çalışan kimsenin olmadığını tüm dünya gördü.
Taraflar İstanbul’a geldiler, görüşmelere başladılar.
Toplantıya katılan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ayakta alkışlanmıştır.
Tüm dünya bize onur verecek bu girişimden övgü ile bahsederken, Türkiye’mizdeki
muhalefet ise bir kap manda yoğurdu üzerinden gündemi sulandırmaktadırlar.
Sadece gündemi sulandırmakla kalmıyorlar, zihinlerinde yer etmiş olan Mandacılık
düşüncesini, bir kap manda yoğurdu ile subliminal mesaj ile açığa çıkarmaktadırlar.
Birçok defalar gündeme getirdik.
Türkiye’mizin en büyük sorunu muhalefet sorunudur demiştik.
Bunun için Türk devleti ve o’nun lideri dış politikada adil olduğu için, savaşan iki düşman
ülkenin heyetleri tarafından ayakta alkışlandı.
Dünya tarihinde savaşan ülkelerin taraflarının alkışladığı bir başka tablo var mıdır, hayır
yoktur.
Bu başarı Türk devletinin ve Türk dış politikasının başarısıdır.
Ve maalesef bir kap manda yoğurdu ile gündem dışı tutulmak kafa karışıklığına sebep olmak
istenmektedir.
Daha birkaç ay öncesinde aralarında kongre üyesi olan ABD ve AB’deki bazı siyasi otoriteler
Türkiye’nin NATO üyeliğinin gerekliliğini sorguluyordu. Muhalefet ‘de alkışlıyordu
Türkiye’nin tecridi ile ilgili bu sözleri.
Türkiye ise cevabını Dolmabahçe’de verdi, barış için umudun öncüsü oldu. NATO’daki
farkını da herkese gösterdi.
NATO’nun yapamadığını yaptı.
Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana Türkiye, devam eden krize özenle bir çözüm
aramıştır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, adeta BM genel sekreterliği görevini
üstlenmiş durumda çabalamıştır.
Türkiye, bir NATO üyesi olarak tarafsız, ilkeli ve barışçıl bir duruş sergilemiş, Rusya’yı
Ukrayna ile uzlaşmaya ikna etmek için Moskova ile diyalog kurmayı başarmıştır.
Bağımsızlık ruhunu hazmedemeyenler, tarihine, kültürüne ve milletine yabancı olanlar,
NATO’yu demokrasi için bir yol olarak gördüklerini söyleyenler hiç düşünmeden NATO
taraftarı olurken biz büyük Türkiye’nin safında yer tuttuk, tutuyoruz.
Değerli Basın Mensupları,
6+1 ittifak,
Milletsiz ittifak,
‘Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş’ ittifak,
Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun ittifakı,
Her geçen gün ülke ve dünya gündemi ile ilgisi alakası olmayan konularda açıklamalar
yapıyorlar.
Güler misin? Ağlar mısın?
İP Genel Başkanı ve İP Yetkilileri “Çamur at, izi kalsın” politikasında CHP Genel Başkanı ile
yarışmaya devam ediyorlar.
Birileri Meral Akşener’e fena gaz vermiş.
En son diline doladığı yalan ise 1915 Çanakkale Köprüsü’nün yapımı ve maliyeti üzerine
oldu.
Bir kadın Genel Başkan’a yakışmayan üslup ve tavrı kınıyorum,
“Bay Kriz” yakıştırmasını kendi partisinin “Kerestelerine” iade ediyorum.
Neymiş?
Hong Kong-Çin Köprüsü’nün KM maliyeti, 360 Milyon Dolar’mış.
1915 Çanakkale Köprüsü’nün KM maliyeti ise 900 Milyon Dolar’mış.
İP Genel Başkanı soruyor gibi yapıp, örtülü yolsuzluk mesajı vererek Milletimize fitne
tohumları saçıyor.
Yazık, Meral Hanım yazık!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sn. Adil Karaismailoğlu bu kuyruklu yalana, iftiraya cevap
verdi.
Ama bunların amacı doğruyu öğrenmek değil.
Amaçları yalan söylemek, amaçlar çamur atmak…
Başka bir şeyden de anlamazlar zaten!
Sayın Bakanımız köprü maliyetini açıklarken İP Genel Başkanı acaba utandı mı?
1915 Çanakkale Köprüsü’nün maliyeti, 1 Milyar 750 Milyon Avro.
Uzunluğu 4,6 KM.
Basit bir matematik işlem yapalım:
1 Milyar 750 Milyon Avro’yu KM’ye bölelim,
380,4 Milyon Avro.
Bu rakam 418,7 Milyon Dolar yapar.
1915 Çanakkale Köprüsü, dünyanın en uzun asma köprüsüdür.
En son teknoloji uygulanmıştır.
İP Genel Başkanı’nın ifadesi; “900 Milyon Dolar” diyor.
Sayın Bakan; “418,7 Milyon Dolar” diyor.
İP Genel Başkanı’nın verdiği örnek; 4 sene önce yapılmış ve ‘viyadük-köprü-tünel’ sistemi.
Yani asma köprü değil.
Bunların yalanlarını Milletimizin vicdanına havale ediyorum.
Kıskançlık ve hasetlerinden çatır çatır çatlayacaklar.
Yazıklar olsun!
Değerli Basın mensupları,
Bir çift sözümde SP Genel Başkanı Temel Bey’e olacak.
Neymiş, Merhum Erbakan Hoca yaşasaymış CHP ile hareket edermiş.
Bu sözleri duyunca şaşırdım, çok şaşırdım.
Bizim bildiğimiz Temel Bey değil, başka bir Temel Bey var.
Temel Beye bazı konularda Merhum Erbakan hocamız ile ilgili bazı hatırlatmalar yapmak
istiyorum.
Temel Bey, Erbakan hayatı boyunca CHP zihniyeti ile mücadele etmiştir.
Temel Bey, Erbakan hayatta olsaydı okullara Kur’an-ı Kerim dersi koyan, Peygamberimizin
hayatını ders olarak okutan Recep Tayyip Erdoğan’ı alkışlardı.
Temel Bey herhalde unutmamıştır. Merhum Erbakan’ı ilerlemiş yaşında hapse girmekten
kurtaran CHP’nin karşı çıkmasına rağmen yasal değişikliği yapan Recep Tayyip Erdoğan‘dır.
Merhum Erbakan’ın siyasi hedeflerinin hepsini Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi.
Merhum Erbakan’ın rüyası Ayasofya’yı ibadete açan Recep Tayyip Erdoğan ve Ayasofya’nın
ibadete açılmasının iptali için mücadele eden CHP değil miydi?
Hatta ve hatta bırakın Ayasofya’yı ibadete açmayı, Sultanahmet, Süleymaniye müze
yapılmalıdır diyen CHP değil miydi?
Merhum Erbakan’ın rüyası Taksim camiini ibadete açan Recep Tayyip Erdoğan, karşı çıkıp
‘camiye ne gerek var’ diyen CHP değil miydi?
Merhum Erbakan’ın 1999 seçimlerinde ilk Başörtülü Milletvekili olan Merve Kavakçı’ya
karşı çıkıp, Milletin seçtiği vekile yemin ettirmeyen, vatandaşlıktan atan zihniyet hangi
zihniyetti?
Sahi, Erbakan hayatta olsaydı Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nu mu desteklerdi
Recep Tayyip Erdoğan’ı mı desteklerdi.
Temel Bey, Merhum Necmettin Erbakan, Batı emperyalizmi ve onların yerli uşaklarına
meydan okuyarak, yeni bir siyaset inşa etmiş, milletin yeniden kendi tarihine, değerlerine ve
kimliğine dönmesi için bir ömür tüketmiş kıyamet kopsa ülke aleyhine, vatan aleyhine,
bayrak aleyhine Batıcılarla uzlaşmayacak bir liderdi.
Merhum Erbakan CHP ile yaptığı koalisyonda küçük ortak idi ama büyük ortak gibi hareket
ediyordu.
Ya Temel Bey, adeta CHP’nin yörüngesinde hareket eden bir görünümde.
Sözlerimin sonunda Cuma günü başlayacak Mübarek Ramazan ayımızın hayırlara vesile
olmasını diliyorum.
30.03.2022
Yavuz SUBAŞI
AK Parti Balıkesir Milletvekili