İslahiye‘de yaşayan Karakuş ve eşi, yaklaşık 2,5 yıl önce Covid-19’a yakalandıktan sonra durumları kötüleşince hastaneye yatırıldı.
Eşini Covid-19 nedeniyle kaybeden Karakuş, Gaziantep‘teki bir özel hastanenin yoğun bakımında tedavi görmeye devam etti. Karakuş, hastanenin yoğun bakımında 19 Aralık 2020’de meydana gelen ve 11 kişinin yaşamını yitirdiği patlamada yaralandı.
Başka bir hastaneye sevk edilen Karakuş, yaklaşık 70 gün süren tedavisinin ardından sağlığına kavuştu.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depreme evinde yakalanan Karakuş, yıkılan binanın ikinci katındaki evlerinden yakınlarıyla atlayarak bir kez daha yaşama tutundu.
Hafif yaralanan Karakuş, tedavisinin ardından çocukları ve torunlarıyla Kalyon Konteyner Kent’te kalmaya başladı.
Halil Karakuş, 2020 yılında Covid-19 tedavisi gördüğü hastanede önce yangın çıktığını söyledi.
Yoğun bakımda bağrışma seslerine uyandığını anlatan Karakuş, “Yoğun duman vardı, sonra tüpün biri patladı. Sürekli dua ediyordum. Şuurum hep yerindeydi. Dışarı çıkınca bayılmışım. Sonra beni başka bir hastaneye götürmüşler. Gözümü açtım ki başımda bir hemşire bekliyor. Gözümü açtığımı görünce o da şükretti.” dedi.
Covid-19 salgınının ardından patlamadan da sağ kurtulduğu için sürekli Allah’a şükrettiğini belirten Karakuş, deprem günü oruca niyet etmek için uyandığını dile getirdi.
Orucu niyet ettikten sonra camiye namaza gitmeyi planladığını kaydeden Karakuş, “Her sabah namazında camiye giderim. Kalkar kalmaz yer sallanmaya başlayınca dua etmeye başladım. Sallantıda oruç için niyet ettim. Merdivene gidecektik, gitmedik. Sonradan gördük ki merdiven çökmüş. Allah bizi orada da kurtardı. Torunlarla 18 kişiyiz. Küçük oğlum iki yatağı aşağı attı. Sonra büyük oğlan aşağı atlayıp onları düzenledi. Hepimiz oraya atladık. Küçük bebeği de top gibi oğlumun kucağına attık” dedi.
Karakuş, gelini ve kendisinin yatağa yetişemedikleri için yaralandıklarını ifade etti.
Yaşadıkları badirelere rağmen şükürden hiç vazgeçmediğini belirten Karakuş, “4 daire 5 dükkanımız vardı, yıkıldı. Şükür burnumuz kanamadı. Allah bizi korudu. Ayağımız kırılabilirdi, başımız bir yere çarpıp beyin kanaması geçirebilirdik, şükür hiçbirimize ciddi bir şey olmadı. Allah’ım inşallah bize ramazanı da nasip eder. Bu yaşa kadar orucumu yemedim, 7 yaşından beri namazımı aksatmadım hamdolsun, Allah’ıma çok şükür.” diye konuştu.