Nöroloji ve Sinirbilim Uzmanı Doç. Dr. Selen Gür Özmen, “Bir başkasının problemlerini dinleyerek, o deneyimleri yaşamadan da çözümlere ulaşma şansımız var. Sorunlar karşısında geliştirilen bu deneyim de bilişsel esnekliğe neden olarak beyni güçlendirir” dedi.
Pandemiyle birlikte bireysel aktiviteler artarken, bireyselliğin beyne etkisi ise uzun vaade de iyi sonuçlar getirmiyor. Uzmanlar, rutinlerin beynin bir tür düşmanı olarak tarif ederken, sorunlar karşısında kolay yolu seçmek de beyindeki sınırlı sayıda bulunan sinir hücrelerini daha az işe yarar hale gelmesine neden olduğunu belirtiyor. Rutinlerinden şaşmayan insanların daha fazla unutkanlık, bilişsel sorunlar, depresyon ve anksiyeteyle mücadele ettiğini ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Nöroloji Uzmanı ve Sinirbilimci Doç. Dr. Selen Gür Özmen, bir başkasının sorunlarını dinlemenin de beyne yararlı olduğunu söyleyerek, beyni geliştiren maddeleri sıraladı.
NELER BEYNİN DÜŞMANI
Beynin rutinleri evrimsel olarak tercih ettiğini belirten Doç. Dr. Selen Gür Özmen, kişinin kendisini daha güvende hissedebilmesi için genelde kolay yolu seçebildiğini söyledi. Selen Gür Özmen, bu kolay yolun beyindeki sınırlı miktarda bulunan hücreleri daha az işe yarar hale getirdiğini ve beynin birbirleriyle bağlantı yollarını kapattığını söyleyerek, “Bu kayıpta, kişi ileride herhangi bir hasar durumuyla karşılaştığında, daha az bağlantıyla bu savaşa girmek zorunda kalıyor. Eğer biz rutinden çıkarak beyin hücreleri nöronlar arası sinaptik bağlantı yollarını arttırırsak, bu yolları ne kadar açar ve sürekli kullanmaya devam edersek, beyin için o kadar iyi olacaktır. İkincisi ise nasıl ki insan vücudu bir jimnastik altyapısı olduğunda herhangi bir başka spor dalıyla uğraşmaya çok daha müsaitse beyin de aynı şekildedir. Beynin jimnastik yaptığını ve daha fazla alt bağlantı oluşturduğunu düşünelim. Yani bu farklı bilişsel fonksiyonlarımızı farklı sentezlerde kullanmak, kısa uzun süreli hafızayı aktif tutmak, problem çözme yeteneğimizi geliştirmiş olmak ve bilişsel olarak esnek yapıyı muhafaza etmiş olmaktır. Farklı perspektiften bakmamızı sağlayan zihin teorisi dediğimiz bir durum var. Bunu farklı insanlarla sosyal entegrasyonlarla çalıştırarak sağlarız. Bunun dışında planlama, organize etme yeteneğimizi sürekli aktif tutmak önemlidir. Yani tüm bu bilişsel fonksiyonları süreklilik itibariyle çalıştırırsak, ileride beklenmedik rutini bozan bir durumla karşılaştığımızda çok daha fazla altyapıya sahip olup, çok daha kolay çözümler, bağlantılar kurabiliriz. Rutin bu anlamda iyi değil. Rutinden şaşmayan insanlarda daha fazla unutkanlık, bilişsel sorunlar, daha erken yaşta hayatta zorluklarla başa çıkamama, depresyona ve anksiyeteye daha meyilli olma gibi durumlar mevcut. Yani beynin daha fazla aktif kullanılması, hem psikolojik hem de nörolojik hastalıklardan uzak kalınmasına neden olmaktadır” diye konuştu.