Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde kalp hastası 24 yaşındaki kadını sağlığına kavuşturan ve literatüre giren müdahale, uluslararası tıp kongresinde “en iyi klinik yöntem” ödülünü aldı.
Kalbi delik olarak doğan Ayşenur Çalışkan’a 4 yaşında kalp pili takıldı. 9 ve 15 yaşlarında kalp pili jeneratörü değişen Çalışkan, 24 yaşına geldiğinde göğsünde kasılmalar, kolunda uyuşukluk ve kalp yetmezliği şikayetleriyle Konya ve Ankara’daki hastanelere başvurdu.
Kalp pili jeneratörü 3’üncü kez değişmesine rağmen rahatsızlığı geçmeyen Çalışkan, eşinin tavsiyesiyle Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde görevli Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Serdar Kuyumcu’ya muayene oldu.
Çalışkan’ın tomografisine baktığında 20 yıl önce takılan kalp pili kablosunun artık hastanın organlarıyla birleştiğini, kablonun birçok damarın içine girip çıktığını, çıkartılırsa hastanın hayatını kaybedeceğini anlayan Kuyumcu, kabloyu çıkarmadan tedavi etme üzerinde yoğunlaştı.
Hastaya takılacak yeni pil sisteminin verimli çalışması için daha önceden uygulama örneği olmayan eski pilin kablosunun dış katmanına zarar vermeden içindeki metal iletken kabloları tek tek çıkarma yöntemi fikrini bulan Kuyumcu, hastanın da onayını aldıktan sonra ameliyatı uygulama aşamasına geçti.
Kuyumcu, kendisine operasyonda yardımcı olan Kardiyolog Doç. Dr. Bayram Ali Uysal’la yaklaşık 3 saatte açık kalp ameliyatı yapmadan hastanın karın boşluğundan ulaştıkları kabloyu keserek dış katmanına zarar vermeden içindeki 20’şer santimetrelik onlarca metal kabloyu çıkardı. Bu müdahalenin ardından yeni kalp pili sistemi (jeneratör ve lead) takılan Çalışkan, ertesi gün hastaneden taburcu edildi.
“YAPTIĞIMIZ TEDAVİ YÖNTEMİ, YENİ BİR SEÇENEK”
Türk Kardiyoloji Derneğince 2019’da Yılın En Başarılı 3’üncü, 2020’de Yılın En Başarılı 2’inci ve 2022’de Yılın En Başarılı 1’inci Genç Kardiyolog ödüllerine de layık görülen Doç. Dr. Mevlüt Serdar Kuyumcu, pil kablosunun tamamen çıkarılmasının hasta için büyük hayati risk oluşturduğundan açık cerrahi müdahale yapamadıklarını söyledi.
Bu yüzden daha farklı bir operasyon yöntemi bulmaları gerektiğini dile getiren Kuyumcu, “Bu pil şase yapıyordu, farklı yerden elektrik kaçağı veriyordu o yüzden kablonun içini boşalttık. İletken kabloları aldıktan sonra taktığımız yeni pille hastanın vücudundaki kasılma şikayetleri ortadan kayboldu. Hastamızda önceki pilden dolayı kalp yetmezliği gelişmeye başlamıştı, operasyon sonrası kalp yetmezliği sonlandı, hastamız şu anda hayatına sağlıklı bir şekilde devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Literatürde bu şekilde bir tedavi yöntemi bulunmadığından kongrede ödül aldıklarına dikkati çeken Kuyumcu, şöyle konuştu:
“Hasta açısından değil ama bizim açımızdan zorlu bir müdahale oldu ancak başarılı olduk. Bu operasyon eğer açık cerrahi olarak yapılsaydı veya kapalı olarak kablo çekilerek yapılsaydı yüksek ölüm riskine sahipti. Bu şekilde yapıldığında hastanın ölüm riski minimal düzeyde kalmış oldu. Yaptığımız tedavi yöntemi, yeni bir seçenek. Hastaların hayat konforunu artıran ve ölüm riskini azaltan bir seçenek oldu. Bu operasyonla ülkemizin literatürde adını duyurmak bizim için gurur vericiydi. İleride bunun gibi vakalarda meslektaşlarımızın uygulayabileceği örnek bir tedavi yöntemi oldu.”
“BAŞTAN HAYATA DÖNDÜM”
Isparta’da yaşayan Ayşenur Çalışkan da 9 yaşında kalp hastası olduğunun farkına vardığını, küçükken çok sık yorulduğunu, merdiven çıkarken ve yürürken zorlandığını, sık sık nefes kesilmelerinin olduğunu anlattı.
Son yıllarda vücudunda elektrik çarpılması gibi his olduğunu ifade eden Çalışkan, “İğne batar gibi, şok veriliyor gibi oluyordu. Yaklaşık 7 ay oldu ameliyat olalı, çok şükür herhangi bir problemim yok. Kendimi iyi hissediyorum. Baştan hayata döndüm. Çok zor günler, dönemler geçirdim ama şimdi artık o günleri unuttum. Serdar hocam sayesinde bir sıkıntım kalmadı. Pilde kayma veya oynama olmasın diye günlük hayatımda dikkatli davranıyorum. Hastalığımla uğraşırken bir yandan da eğitimime devam ediyorum. Engelli KPSS’ye girdim. İnşallah atanırım. Doktorlarımıza, hekimlerimize çok çok teşekkür ederim. Ellerinden gelenin fazlasını yaptılar.”
Baba Mehmet Karabulut da kızının sağlığına kavuşması için doğduğundan beri mücadele ettiğini belirterek, “Ameliyat kapısında korku içinde çıkmasını bekledik, ameliyatı başarılı geçince çok sevindik. Şükürler olsun.” dedi.