“Zor dönemlerde paylaşmanın, dayanışmanın en güzel örneklerini gördük. Ve her şeye rağmen umudu kaybetmemek için çok geçerli sebeplerimiz olduğunu bu vesileyle bir kez daha hissettik. Umudumuzu daima koruyacağız, iyileşeceğiz”
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Covid-19 pandemisi nedeniyle toplulukta hızla yaygın uygulamasına geçilen ‘uzaktan çalışma‘ modelinin, Koç Topluluğu içinde 35 bin ofis çalışanı için kalıcı hale getirileceğini açıkladı. “Değişmekten korkmuyoruz, kendimize güveniyoruz” diyen Çakıroğlu, toplulukta uygulamaya konan ‘çevik yönetim modeli‘ kapsamında ‘çevik koçlar‘ yetiştirdiklerini, Harvard Business School ile işbirliği yaparak “Çevik Akademi” kurmayı tasarladıklarını söyledi.
Koç Holding 34. Üst Düzey Yöneticiler Toplantısı (ÜDYT) aralık ayının son haftasında yapıldı ve program kapsamındaki konuşmalar Koç Holding’in kurumsal dergisi Bizden Haberler‘de yayımlandı. Pandemi nedeniyle önemli ölçüde online katılımla yapılan ve Rahmi Koç Müzesi’nde canlı yayınlanan ÜDYT’nin açılışında konuşan Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl, 2020 yılının tüm dünya için çok zor geçtiğini vurgulayarak, “2020’de ekonomilerin büyük hasar gördüğünü, toplumsal meselelerin çığ gibi büyüdüğünü gördük. Sürecin başında, belirsizliğin en fazla olduğu günlerde, ‘iyileşeceğiz’ dedik. İyileşeceğimize yürekten inandık ve bu inançla iyileşmek için hep birlikte çok çalıştık” dedi. “Hem insanlığın hem de gezegenimizin bir dönüm noktasında bulunduğuna” dikkat çeken Oya Ünlü Kızıl, yeni krizlerin önüne geçme ve sürdürülebilir bir toparlanmanın ancak mevcut kırılganlıkları ortadan kaldırmakla mümkün olacağının altını çizdi. Kızıl, “Bir meselenin çözümü için diğer meseleden vazgeçmeden, hiç kimseyi geride bırakmadan, tüm kararlarımızı ve tercihlerimizi tekrar gözden geçirerek, daha iyi bir gelecek için, daha iyi kararlar alarak iyileşeceğiz” dedi.
Çakıroğlu: Değişim hız kesmeden sürüyor
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu da, ÜDYT’ndaki sözlerine 15 Eylül’de hayatını kaybeden Suna Kıraç‘ı anarak başlarken, “Suna Hanım, ülkemiz ve topluluğumuz için çalışırken, daha iyi bir gelecek için büyümenin ve gelişmenin sadece iktisadi değil, eğitim, kültür ve sanatla da olması gerektiğine inanan, vizyon sahibi bir liderdi. Cumhuriyet’in değerlerine sıkıca bağlıydı. İsmi, hayatına dokunduğu her insanda, ülkemizin, topluluğumuzun tarihinde ve geleceğinde sonsuza dek yaşayacak. Suna Hanım’ı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum” dedi.
Levent Çakıroğlu, dünyayı şekillendiren dinamikleri belirsizlik ve değişim kavramları üzerinden değerlendirirken, “Değişim hız kesmeden sürüyor. Belirsizlikler de azalmıyor, aksine artıyor” dedi. Daha önce yaptığı konuşmaları hatırlatan Çakıroğlu “İçinde bulunduğumuz dönemde teknolojinin tetiklediği değişimin söz konusu olduğunu ama önümüzdeki dönemde bugünden bilmediğimiz başka dinamiklerin zorladığı değişim ihtiyacıyla karşılaşacağımızı söylemiştim. Bu sebeple de değişimden korkmayan, değişimi kucaklayan, daha çevik, daha yenilikçi, daha rekabetçi bir kültüre ihtiyacımız olduğunu defalarca vurguladım. Nitekim 2020 yılında yaşadıklarımız bunu açıkça gösterdi” görüşünü dile getirdi.
Ocak 2020’de Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Küresel Riskler Raporu‘nda pandemi ihtimalinin ilk 10 risk arasında dahi değerlendirilmediğinin altını çizen Çakıroğlu, Koç Topluluğu’nun ise o dönemde Çin’de başlayan salgınla ilgili bütünsel bir değerlendirme yapılması için harekete geçtiğine dikkat çekti. Dünyanın salgına çok hazırlıksız yakalandığını kaydeden Çakıroğlu, Koç Topluluğu’nun pandemi sürecinde belirlediği öncelikleri ise şöyle özetledi:
“Pandemi sürecinde çalışma arkadaşlarımızın, iş ortaklarımızın, bayilerimizin, tedarikçilerimizin ve ailelerinin sağlığı birinci önceliğimizdi. Çok hızlı, dikkatli ve hassas davrandık. 11 Mart’taki pandemi ilanından önce seyahatleri yasakladık ve karantina tedbirlerini açıkladık. Uzaktan çalışma pratiğine hızla geçtik. İş yerlerinde çalışmaya devam eden arkadaşlarımız için gereken her türlü tedbiri derhal aldık. Küresel verileri takip ettik; gelişmeler ve bilimsel tavsiyeler ışığında bu tedbir setini güncelleyerek çalışmaya devam ettik. Aynı hassasiyetle, bu zor dönemde istihdamın korunmasını ve çalışma arkadaşlarımızın gelir kaybının önlenmesini de öncelik olarak kabul ettik. Zor zamanlarda arkadaşlarımızın ve ailelerinin kaygılarını azaltmaya, ihtiyaçlarına destek olmaya çalıştık.“
Topluluk şirketlerinin likiditeleri, faaliyetleri, bilançoları ve hatta iş modelleriyle ilgili tedbirlerin de hızla alındığını vurgulayan Çakıroğlu, “zor zamanlarında hayata geçirilerek fayda sağlayan projeler” konusunda şunları söyledi:
“Ventilatörden entübasyon kabinine, siperlikten maskeye kadar; hızla tasarladık, ürettik, dağıttık… Bunlar üretim deneyimimiz olan ürünler de değildi. Yaptıklarımız hem ülkemizde hem de uluslararası platformlarda takdirle karşılandı. Ama daha önemlisi, ‘istersek yapabiliriz’ duygusunu pekiştirerek, zor zamanlarda bizlere de topluma da moral oldu, umut verdi. En başta, üretim tesislerimiz kesintisiz olarak veya kısa süreli kesintilerden sonra üretime devam ettiler. Banka şubelerimiz, bayilerimiz, istasyonlarımız, mağazalarımız, depolarımız her türlü sağlık tedbirini almak suretiyle faaliyetlerini sürdürerek halkın ihtiyacına cevap verdiler, ülke ekonomisine destek oldular. Büyük bir ekosistemin tam merkezindeyiz. 10 bin civarında bayimiz ve servisimiz, yüzlerce tedarikçimiz var. Onların sorumluluğunu da aynı şekilde hissediyoruz. Bu dönemde her birine, ihtiyaçları anında yanlarında olduğumuzu gösterdik. Gerektiğinde vade açtık, stoklarını yönetmelerine yardımcı olduk. Diğer yandan, şirketlerimiz tedarikçilerine olan yükümlülüklerini zamanında yerine getirdiler.“