Toprağın uyanışının, baharın gelişinin, kardeşliğin, dostluğun ve dayanışmanın sembolü olan
ve geniş bir coğrafyada kutlanan Nevruz, Türk milletinin bahar bayramıdır. Gerçekten de bir
bahar mevsimine daha ulaşmanın sevinç ve huzuru yüreklerimizi ısıtmaktadır. Milli bir
karaktere sahip olan bu bayram, Türk milletinin yüzyıllardır devam edegelen birliğinin
simgesi, kardeşliğinin ve kader ortaklığının nişanesi olmakla birlikte kültürümüzde tabiatın
yeniden dirilişi gibi milletimizin de yeniden dirilişini, bolluğu ve bereketi simgelemektedir.
Nevruz, birliğimizin, iriliğimizin ve diriliğimizin sembolüdür. Bu nedenle de dünyanın
birçok yerinde yanan ve körüklenen Nevruz ateşi, Türk milletinin tarihten gelen barış ve
huzura yaptığı bir çağrıdır.
Bugün bizlere düşen görev de sahip olduğumuz bu kültürel mirası en iyi şekilde korumak ve
gelecek nesillere aktarmaktır. Bayramlarda, mutlu ve acı günlerimizde birbirimize
kenetlendiğimiz gibi tabiatın canlandığı Nevruz`da da bir arada olmamız gücümüzü ve
kardeşliğimizi perçinleyerek, toplumsal huzurumuzu daha da arttıracaktır.
Bu duygularla; barışın, huzurun, kardeşliğin, güzel ve sıcak günlerin habercisi Nevruz’un
başta milletimiz olmak üzere, dost ve kardeş Türkiye Cumhuriyetleri’ne ve tüm coğrafyamıza
huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle, Türk Dünyasının Nevruz Bayramı’nı kutlarım.