Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarım ve Orman Şurası’nda yaptığı konuşmada, “Ziraat Bankası çiftçilerimize kredide bugüne kadar alışılmışın dışında dayanışmayı sürdürecektir.” dedi. Erdoğan ayrıca, “2020 yılına ait bazı müjdelerimizi paylaşmak istiyorum” diyerek tarım ve hayvancılıkla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 3. Türkiye Tarım Orman Şurası’nda konuştu.
15 yıl aradan sonra toplanan şurada sektörün tüm paydaşları önerilerini özgürce dile getirme şansı buldu.Sektörle ilgili 7 bini aşkın insan şuraya katıldı. Tarihinin en büyük katılımlı şurasını gerçekleştirmiş olduk.
Şura sırasında sektör temsilcilerinin gerekse dijital platformlarda dile getirilen görüşlerin başımızın üzerinde yeri var. Biz istişare kültürüne dayanışmaya daime önem veren bir kadroyuz. Bizim için değişmez hüküm her işinizde istişare edininiz. Katılım sağlayan herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Alınan kararlar tarım ve ormancılık sektörünün önümüzdeki 5 yılına şekil verecektir. Karar almak önemli ama asıl mesele alınan kararları takip edip hayata geçmesini sağlamak. Uygulamaya geçmeyen her karar ne kadar ufuk açıcı olursa olsun havada kalmaya mahkumdur. Cumhurbaşkanı olarak Türk tarımını geliştirecek tüm kararların yakından takipçisi olacağım.
Dün Ziraat Bankası genel müdürümüzle de etraflıca görüştüm. Ziraat Bankamız inşallah çiftçilerimizle, çok daha etraflıca, geniş kapsamlı ve kredide bugüne kadar alışılmışın dışında bir dayanışmayı sürdürecektir. Belki de sizlerle ortaklığa girecek. Biz artık dışardan hayvan ithali yapmak istemiyoruz. Bu konuda atılmış kararlı adımlarımız var.
Ülkemiz için güvenlik riski oluşturacak hiçbir adıma müsaade etmedik etmeyeceğiz. İktidara geldiğimiz günden beri tarım alanlarımızın geliştirilmesine su kaynaklarımızın korunmasına özel önem veriyoruz. Tarımsal üretimi ekonomik boyutunun üzerinde stratejik bir konu olarak görüyoruz. Türk tarımını küresel gıda şirketlerin güdümüne sokacak her türlü girişimin karşısındayız.
Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak, en az savunma sanayisinde dışa bağımlılık kadar tehlikelidir. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de bir milli güvenlik meselesi haline gelmiştir.
Çiftçilerimize 137,7 milyar lira tarımsal destek sağladık. Ana muhalefetin başı çıkıyor saçma sapan konuşuyor. Benim verdiğim bilgiler gazete küpürlerinden toplanmıyor. Tarımsal hasılada dünyada yedinci, Avrupa’da ise birinci sıradayız. Fındık, kiraz, kayısı ve ayva üretimde dünya lideriyiz. Dünyanın 195 farklı ülkesine bin 690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. CHP Genel Başkanı’na buğdayı göster tanımaz. Tarımsal üretim ihracatımızı 17,7 milyar dolara çıkardık. Tarımda dış ticaret fazlamız 4,8 milyar dolara çıktı. Organik ürün sayımızı 150’den 213’e çıkardık. Bu ürünleri ihraç ederek 361 milyon dolar gelir elde ettik. Tohum üretim miktarı bir milyon tona çıktı. 20 yıl önce Avrupa’da Amerika’da nerede tohum buluruz da çiftçimize dağıtırız diye koşturuyorduk.
Ata tohumu projesiyle ülkemiz gen kaynaklarını oluşturan bitki çeşitlerinin koruma altına alınmasını sağlıyoruz. Dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankasını Ankara’da hizmete açtık. Gen bankasında 3 bin 400 türe ait 121 bin örnek muhafaza altındadır. Tarımsal nüfusun artması için köye dönüş projesini başlattık. Tarım ve hayvancılıkta bu adımları atarken ormancılığı da ihmal etmedik. Çevreyi korumak için ciddi adımlar attık. Bu yıl bölücü terör örgütü ormanlarımızı yaktığını ifa etti. Onlar yakarken, sakallarımızı keserken biz de açık net kolunu kırmaya devam ettik. 11’inci ayın 11’inde saat 11.00’de 11 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Bu böyle devam edecek. Ülkemizin 81 vilayetinde 2023 ayrı noktada 11 milyonu ‘Geleceğe Nefes’ adı altında diktik. Ormanlarımız varsa nefes var. Yoksa nefes yok. 11 Kasım’ı Milli Ağaçlandırma Günü ilan ettik. Gelecek nesillere daha yeşil ve güzel daha yaşanabilir bir ülke bırakmış olacağız.
40 yıllık siyasi hayatımızda hedeflerimize baktık. İş yapmanın eser üretmenin peşinde koştuk. Şura kararlarından öne çıkanları sizlerle paylaşacağım. Arazi sınıflandırma işlemlerini hızlandırarak bu projeyi 10 yıl içinde tamamlayacağız. Toprak bilgi sistemine dayalı tarımsal arazi kullanma planı hazırlayacağız. Atıl arazilerin tarıma kazandırılması için alternatif modelleri devreye alacağız. Miras mevzuatını geliştirerek tarım arazilerinin bölünmesi sorununa kalıcı çözüm getireceğiz. Kırmızı et sektöründe küçükbaş hayvan eti tüketimini özendireceğiz. Pazardaki payını artıracağız.
Gıda kaybı ve israfının önlenmesine yönelik yeni tedbirler getiriyoruz. Gıdada taklit ve tağşiş cezalarını caydırıcı seviyeye yükselteceğiz.
2020 yılına ait bazı müjdelerimizi de paylaşacağım. Son 1,5 yılda zorunlu olmadıkça et ithalatı yaptırmadık. Besilik hayvan için kasım ayıyla beraber yeni ithalat müracaatı almıyoruz. Bu hassasiyetimizi 2020 yılında da devam ettireceğiz. Sertifikalı tohum üretimimizi yüzde 5 artıracağız. Toplam 15 bin kıyı balıkçımızı ilgilendiren desteklemeleri inşallah önümüzdeki ay ödeyeceğiz. Doğal kaynaklarımızı korumaya devam edeceğiz. Küçükbaş hayvan varlığını artıracağız. Sürüye katılan hayvan başına 100 lira destek verme kararı aldık. Korunan alan sayısını 599’dan 605’e çıkaracağız, orman varlığımızı 2020 sonunda 22,9 milyon hektara ulaştıracağız. Baraj sayımızı 841’den 856’ya çıkarmayı ve depolama hacmini 178 milyar metreküpe ulaştırmayı hedefliyoruz.
Tavukçuluk üretimini garanti altına alacak sistemi kurduk, böylece yılda 220 bin adet yerli et ve yumurta amaçlı damızlık civciv üretimi yapılmasını sağlıyoruz. Bu damızlıklar kullanılarak 30 milyon tavuk üretilebilecektir.”