Koronavirüs tedavisi üzerine ekibi ile birlikte bir süredir laboratuvarda çalışmalar yürüten Prof. Dr. Ercüment Ovalı’dan heyecanlandıran açıklama geldi. Prof. Ovalı, “Acilen ‘Dornaz alfa’ hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı.” ifadelerini kullandı. Peki, koronavirüs ilacı için ismi geçen dornaz alfa ne denir? İşte, dornaz alfa ile ilgili merak edilenler…
Koronavirüs aşısı geliştirmek için ekibiyle birlikte laboratuvarda kendini karantinaya alan Prof. Dr. Ercüment Ovalı, Türkiye’yi heyecanlandıran bir paylaşım yaptı. Ovalı, yaptığı açıklamada tedavide etkili olabilecek olan ilacın isminin ‘Dornaz alfa’ olduğunu söyledi.
“1 aydır laboratuvarda çalıştığımız bir ilacın ismini 23 Nisan’da açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyor ki insanların hayatını kurtarabilir. İnsanların hayatından gün çalmak istemedik. Acilen ‘Dornaz alfa’ hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. Kahramanlarıma teşekkür ederim”1 aydır lab.da çalıştığımız bir ilacın ismini 23 nisanda açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyorki insanların hayatını kurtarabilir. Insanların hayatından gün çalmak istemedik..Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. Kahramanlarima tesekkur ederim
Dornaz alfa (Rekombinan insan DNaz), human DNaz I enziminin rekombinan formudur. Bu nedenle “rekombinant human DNAz” (rhDNaz) olarak da adlandırılır. Bu ilaç, KF (Kistik Fibrozis) hastalarının mukusundaki nekroza uğramış nötro fillerden açığa çıkan çok miktardaki serbest DNA’yı yıkmak ve böylece solunum yolu sekresyonlarının viskoelastisitesini azaltmak, mukusun klirensini artırmak ve solunum yolu enfeksiyonlarının sık ve şiddetini azaltmak yoluyla akciğer fonksiyonlarını korumak ya da iyileştirmek amacıyla geliştirilmiştir.
PROFESÖR DOKTOR ERCÜMENT OVALI KİMDİR?
1961’de Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde doğdu. Hacettepe Üniveristesi Tıp fakültesinde başladığı tıp eğitimini 1985 yılında 19 Mayıs Üniversitesi’nde, İç hastalıkları ihtisasını aynı üniversitede 1991’de Hematoloji üst ihtisasını 1997’de Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı.
Son 18 yıldır hücresel tedavi ürünlerinin geliştirilmesi ve klinik uygulaması ilgili olarak çalışmaktadır. İlk olarak 1998-2007 arasında KTÜ Kemik İliği Nakli Merkezi Sorumluluğunu yürüttü. Yine bu süreç içerisinde Sağlık Bakanlığı Kemik İliği Nakli Komisyonunda Üye ve Kordon Kanı Bankaları Koordinasyon Kurulu’nda başkan olarak görev yaptı.
2003 yılından sonra KTÜ adına ülkemizin ilk GMP laboratuarının Trabzon’da kuruluşunda proje koordinatörü olarak faaliyet gösterdi ve 2007 yılından sonrada bu proje kapsamında GMP şartlarında üretim yeri ruhsatına sahip ilk mesul müdür olarak Mezenkimal kök hücreler başta olmak üzere 14 ayrı hücresel tedavi ürününü ülkemize kazandırdı.
Yaptığı önemli çalışmalar arasında, yarı uyumlu nakillerde TCR alfa beta seleksiyonuna ilave olarak APC deplesyonu ile nakil mortalitesi ve komplikasyonlarında 19 hastalık bir seride %50 azalmaya neden olduğunu göstermesi olup bu çalışması devam etmektedir.
Devam eden diğer önemli çalışması ise dünyada ilk kez DMD hastada allogeneik umblikal kord mezenkimal kök hücreleri ile sağlıklı distrofin geninin nakledilebileceğini gösterdiği araştırmasıdır.
Evli ve 2 çocuk babasıdır.