COVID – 19 virüsünün sebep olduğu ölümler artarken ne yazık ki tüm dünyada kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik şiddetin de arttığını belirten Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, “2020 yılında yalnızca Türkiye’de en az 229 kadın öldürüldü, 122 kadın taciz edildi, 79 kadına tecavüz edildi, en az 715 kadın erkekler tarafından seks işçiliğine zorlandı ve en az 670 kadına şiddet uygulandı” dedi. Bu konuda Meclis – Kamu – STK iş birliğinin şart olduğunun altını çizen Karaoğlu, “Şiddeti önlemek ve her alanda daha eşit bir toplum için çalışmalarımız artarak devam edecek” açıklamasını yaptı.
Haldun Dormen, Tilbe Saran, Orhan Alkaya, Ceren Moray ve Tuluhan Tekelioğlu gibi sanat ve medya dünyasından ünlü isimler de çektikleri videolar ile ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ dediler.
Yerel ve ulusal medya haberlerinden elde edilen verilerle açıklanan rapora göre 2020 yılında yalnızca Türkiye’de en az 229 kadın öldürüldü, 122 kadın taciz edildi, 79 kadına tecavüz edildi, en az 715 kadın erkekler tarafından seks işçiliğine zorlandı ve en az 670 kadına şiddet uygulandı. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında açıklama yapan Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Başkanı Nuray Karaoğlu, “Dünyanın tüm ülkelerinde kadınlar yalnızca kadın oldukları için öldürülüyor, fiziksel, cinsel, sözel ya da psikolojik şiddete maruz kalıyor. Kadınların yaşam, eğitim ve çalışma haklarının elinden alındığı bir dünyada hiçbir kadının özgürlüğünden bahsedebilmemiz mümkün değil” dedi. Pandemide şiddet arttı
KA.DER olarak kadınların toplumun tüm alanlarında, özellikle siyasete katılımlarını arttırmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirten Karaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü biliyoruz ki kadınların karar mekanizmalarına dahil olmadığı toplumlarda, ne eşitlikten ne adaletten ne de şiddetsiz bir toplumdan bahsedebiliriz. İçinde bulunduğumuz 2020 yılında COVID – 19 pandemisi gibi olağandışı bir durum yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Virüsün sebep olduğu ölümler artarken ne yazık ki tüm dünyada kadınlara, çocuklara ve hayvanlara yönelik şiddetin arttığına da şahit olduk. Salgın sürecinde “evde olmak” bir sağlık tedbirinin zorunlu hali iken kadınlar kendilerine şiddet uygulayan erkeklerle bir arada yaşamaya zorlandı ve bu “evlerde” daha çok şiddete maruz kaldılar.”
Meclis – Kamu – STK iş birliği şart
“Kadın cinayetlerini durdurmak ve toplumsal cinsiyet temelli şiddeti ortadan kaldırabilmek için güçlenmeye evlerimizden, iş yerlerimizden, mahallelerimizden başlıyoruz” diyen Karaoğlu, “Kadına yönelik şiddetle mücadele için yaygınlaştırılmış toplumsal cinsiyet eğitimleri, yasal düzenlemeler ve kanunların uygulanmasında yapılacak iyileştirmelerin önemli olduğuna inanıyoruz. Bunlarla birlikte izleme değerlendirme sisteminin kurulması ile Meclis – Kamu – STK iş birliği modeliyle çalışmanın faydalı ve önemli olduğuna inanıyoruz. Son ayların en önemli konuları bilindiği üzere Nafaka hakkı, 6284 Sayılı Kadına Şiddetin Önlenmesine dair Yasa ve İstanbul Sözleşmesi’dir. Bu alanda Eşik Platformu Koordinasyon Kurulu üyesi olarak çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Bu bağlamda KA.DER olarak 2019 yılında #İstanbulSözleşmesiYaşatır etiketiyle sosyal medyada düzenlediğimiz farkındalık çalışmamız büyük yankı uyandırmıştı. Her alanda daha eşit bir toplum için çalışmalarımız artarak devam edecek” ifadelerini kullandı. Ünlü isimlerden mesaj Ayrıca Haldun Dormen, Tilbe Saran, Orhan Alkaya, Ceren Moray ve Tuluhan Tekelioğlu gibi sanat ve medya dünyasından ünlü isimler de çektikleri videolar ile ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’ dediler. Videolar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında KA.DER’in sosyal medya hesaplarından yayınlanacak. (Instagram: @kadergenelmerkez Twitter: @KA_DER_ ) Not: Haldun Dormen’in “Kadınlara yapılan şiddet olaylarını duyacağım diye sabahları haberleri dinlemekten korkar oldum. Bu işin artık bir son bulması gerek. El birliği ile çalışıp, bu işi bitirmemiz şart” dediği videoyu ekte bulabilirsiniz.
KA.DER HAKKINDA:
KA.DER, kadınların ve erkeklerin her alanda eşit olarak temsil edilmelerini savunan bir kadın örgütüdür. Toplumu ve bireyleri ilgilendiren kararların alındığı, seçim ve atama ile oluşan tüm karar organlarında kadın erkek eşitliğini demokrasinin bir gereği olarak kabul eder. Türkiye’de kadınlar, farklı sosyal alanlarda varlıklarını kanıtladıkları halde üst düzey yönetimlerde, özellikle de siyasette, eşit temsilden hâlâ çok uzak bir konumdadırlar. Bu eşitsizliği gidermek, tüm yurttaşların kararlara katılımını sağlamak, kadın deneyimi ve çözüm üretme yeteneğini sosyal ve siyasal alanlara kazandırmak amacıyla Mart 1997’de kurulan KA.DER, seçimle ve atamayla gelinen tüm karar organlarındaki kadın temsil oranlarını yükseltmek için çalışır. KA.DER, 23 yıllık deneyim ve birikimiyle Türkiye genelinde çalışmalarını yürütmektedir.