Araştırmacı gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun evini önünde kalleş bir suikast sonucu katledilişinin üzerinden tam 29. Yıl geçti. Bugün O’ nu anmak ve anlamak için bir araya geldik.
Bugün yitirdiğimiz nice değerlerimiz var. Başarılı bir gazeteci, eski Dışişleri Bakanımız İsmail Cem ve PKK terör örgütü tarafından katledilen Diyarbakır Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan’da bunlar arasında.
Ve bugün acı bir haber daha aldık. Türk sinemasının unutulmaz ismi değerli sanatçımız Fatma Girik’in vefat haberi ile derinden sarsıldık. Bu soğuk kış gününe daha ne kadar acı sığdırabiliriz bilmiyorum.
“Bir Kişiye Yapılan Haksızlık Tüm Topluma Karşı İşlenmiş Bir Suçtur… Susanlar da Bu İnsanlık Suçlarına Katılmış Olur…!!!”
Yıl 2022 oldu ve her gün yeni bir haksızlıkla karşı karşıya kalıyoruz. Ülkeyi yöneten iktidar kendisine karşı yükselen her türlü muhalif söze ve yazıya karşı hukuk tanımaz tavrıyla baskı oluşturmaya çalışıyor.
Daha birkaç gün önce bir haber kanalı ana haber sunucusu olan Selçuk Tepeli’ye, daha sonra başarılı bir sanatçı olan Sezen Aksu’ya ve son olarak ta başarılı bir kadın gazeteci olan Sedef Kabaş’a yönelik olarak yürütülen baskılar ve sonunda yaşanılan tutuklama ile AKP iktidarının baskıcı anlayışını ortaya koymaktadır. Her gün bir gazeteci ya da sanatçı hedefe konulmakta ve iktidar tarafından muhalif hiçbir ses olmasın istenmektedir.
“Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda “mezar …taşı” gibi susmamasıdır.” Bu topraklar her zaman cesur yürekler yetiştirmiştir, baskıya ve zulme karşı dik durabilen haksızlık karşısında tavrını koyan cesur yürekler.