Klinik Psikolog Müge Leblebicioğlu Arslan, mevsimsel geçişlerin psikolojimize etkisini ve bu geçiş dönemlerinde iyi olma halini yakalayabilmek için dikkat etmemiz gerekenleri açıkladı.
Yaz aylarına veda edip sonbahara merhaba dediğimiz bu zamanlar, mevsimsel geçişler kişilerin ruh sağlıkları üzerinde farklı etkilerin oluşturabileceği vurgulandı. Bu dönemlerde kişilerde kendini iyi hissetmeme, umutsuzluk, halsizlik, sinirlilik hali gibi mevsimsel duygu değişimlerinin ortaya çıkabileceği bildirildi.
Klinik Psikolog Müge Leblebicioğlu Arslan, mevsimsel geçiş süreci hakkında açıklamalarda bulundu.
Arslan, “Yaz aylarına veda edip sonbahara merhaba dediğimiz mevsimsel bir geçiş söz konusudur. Mevsimsel geçişler kişilerin ruh sağlıkları üzerinde farklı etkiler oluşturabilmektedir” ifadelerini kullandı.
MEVSİMSEL GEÇİŞLERDE PSİKOLOJİK İYİ HAL İÇİN NELER YAPILMALI?
Spor ya da açık havada yürüyüş gibi davranışsal aktifliği artırıcı davranışlar, karanlık ve sessiz bir ortamda vücudun yeterince dinlendiği bir uyku düzeni ve de sağlıklı bir yeme tutumuna sahip olmak özellikle mevsimsel geçişlerin ruh sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmak için oldukça önemli bir rol oynamaktadır.
Kişiler olumsuz duygularını ifade etmek yerine bastırmayı ya da aşırı yeme davranışı gibi işlevsel olmayan baş etme yöntemlerinden birisini tercih ettiklerinde semptomları artabilmektedir.
İşlevsel olmayan baş etme yöntemlerinin aksine sosyal aktivitelerde bulunmak, hobilere hayatta yer açmak, aile ve yakın arkadaşlarla paylaşımlarda bulunmak, kapalı alanlar yerine gün ışığından da faydalanılan açık alanları tercih etmek kişilerin duygu durumları üzerinde olumlu etkiler oluşturabilmektedir.
Ayrıca, yoga, meditasyon ve gevşeme egzersizi gibi bireyi rahatlatacak aktivitelerin kişilerin iyi olma halinin artmasında oldukça önemli rol oynadıkları söylenebilir.
Baş etmekte zorlandığınız yoğun bir duygu durum içerisindeyseniz, bu durum işlevselliğinizi olumsuz yönde etkiliyorsa, depresif belirtiler aynı yoğunlukta ya da artarak devam ediyorsa psikoterapi desteği alınması kişinin psikolojik iyi olma hali açısından oldukça önemlidir.
DUYGULARLA BAŞ EDEBİLMEK İÇİN AŞIRI YEMEK TÜKETİLMEMELİ
Bununla birlikte sonbahar ve kış aylarında artan depresif duygulanımla birlikte kişiler olumsuz duygu durumla baş edebilmek için aşırı yeme davranışı gösterebilmektedirler. Bu durum kişilerde kilo alımını arttırarak, bedenlerinden duydukları memnuniyetsizliğin artmasına, yoğun suçluluk hissetmelerine, mutsuzluk ve çökkünlük gibi depresif belirtilerde artışın görülmesine neden olabilmektedir. Bu durumun tam tersi ilkbahar ve yaz aylarında ise iyi havaların etkisiyle, dışarıda daha çok zaman geçirmek, daha fazla sosyal ortamlarda bulunmak ve daha fazla aktif olmak kişilerde olumlu duyguları arttırabilmektedir.
EVE KAPANMA DAVRANIŞI DEPRESİF BELİRTİLERİ TETİKLEYEBİLİYOR
Mevsimsel duygu durum bozukluğu major depresyonun bir alt türü olarak tanımlanıyor. Ancak depresyondan farkı ümitsizlik, üzüntü, çökkünlük, yorgunluk ve halsizlik, karamsarlık, sinirlilik, ilgisizlik ve isteksizlik, iştahta artma ya da azalma, cinsel istekte azalma, konsantrasyonda güçlük, uyku problemleri ve sosyal içe çekilme gibi depresif belirtilerin, son iki yıl içinde ve genellikle sonbahar ya da kış ayları olmak üzere yılın belirli dönemlerinde görülmesi. Belirtilerin özellikle sonbahar ve kış aylarında daha sık görülmesinde birçok etken rol oynuyor.
Günlerin kısaldığı ve gün ışığının daha az yoğunlukta olduğu sonbahar ve kış aylarında hava durumundan dolayı kişilerde daha fazla eve kapanma davranışı, daha az sosyal ve fiziksel aktivite ve daha az duygusal paylaşımlar görülebiliyor. Bu durum kişileri yalnızlaştırarak stresli durumlarla baş edebilmelerini güçleştirirken depresif belirtilerin tetiklenmesinde de etken olabiliyor.
GÜN IŞIĞININ AZ OLMASI DEPRESİF BELİRTİLERİ TETİKLEYEBİLİR
Mevsimsel geçişlerde kişilerin olumsuz duygu durumuna katkı yaptığı düşünülen bir diğer faktör de bu döngünün hormonal denge üzerindeki olumsuz etkisidir. Gün ışığının azalmasıyla birlikte serotonin ve endorfin salınımlarının azalmaya yönelik eğilim gösterdiği ve bu durumunda depresif belirtileri tetikleyebildiği söylenebilir. Bununla birlikte sonbahar ve kış aylarında daha uzun süreli melatonin salınımının organizmada enerji depolanması sürecini başlatarak daha fazla besin alınımına ve daha fazla uykuya sebep olduğu düşünülmektedir.