Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de saat 09.05’te vefat ettiği Dolmabahçe Sarayı’ndaki 71 numaralı oda, kapsamlı bakım ve onarıma alındı.
Dolmabahçe Sarayı, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet dönemine tanıklık etmesinden ötürü oldukça eşsiz, tarihi bir mekan…
Sarayın Harem bölümü ise Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün son anlarına tanıklık etmesinden ötürü ayrı bir öneme sahip.
71 numaralı oda, bakım ve onarıma alındı
O odada şu sıralar Milli Saraylar Başkanlığı’nın uzman ekibi tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları var.
Ulu Önder’in 10 Kasım 1938’de saat 09.05’te vefat ettiği Dolmabahçe Sarayı’ndaki 71 numaralı oda, kapsamlı bakım ve onarıma alındı.
Bu yılda aynı şekilde ziyaretçilerini ağırlamayı bekleyen odanın restorasyon çalışmaları, 10 Kasım tarihinde hazır olacak şekilde planlanmış durumda.
Harem’in diğer bölümlerine ziyaretler devam edebiliyor
Odanın içinde bulunan ve Atatürk’e ait olan yatak odası takımı, masa saati ve ‘dört mevsim’ adlı yağlıboya tablosu, zarar görmemeleri için sergilendikleri yerde, ziyaretçiler tarafından görülebilecek şekilde şeffaf kaplama malzemesiyle koruma altına alındı.
Çalışmalar süresince Atatürk’ün vefat ettiği oda başta olmak üzere Atatürk’ün çalışma odası ve banyosu ile Harem’in diğer bölümlerine ziyaretler devam edebiliyor.
12 kişilik uzman ekip çalışıyor
Çalışmalarla ilgili bilgi veren Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Restorasyon Daire Başkanı Gökşen Canıyılmaz, “Bu sene Atatürk’ün yatak odasında yüzey temizliği ve mimari yüzeyler gibi bir çalışma yürütüyoruz. İlk olarak fotoğrafla hasar tespitimizi belirledik. Öncesini ve sonrasını karşılaştırabilmek adına dijital arşivimizi aktardık.
Milli Saraylar Restorasyon Daire Başkanlığı’na bağlı 12 kişiden oluşan uzman ekibimizle beraber hangi yöntemleri uygulayacağımıza karar verdik. Malzeme teminimizi sağladık. Arkasından güvenli bölgede çalışabilmek adına iskelemizi kurduk ve çalışmalarımız başladı.
Çatlaklar var
Uzman ekibimizin içerisinde hem restoratör arkadaşlarımız hem de kalemkar arkadaşlarımız bulunmakta. İlk olarak yaptığımız çalışma kuru temizlik çalışması. Bunu vakumlu restorasyon süpürgesi ve fırçası yardımıyla yüzeyleri kirden arındırdık.
Hemen arkasından saf su ve pamuk yardımıyla nemli temizliğe başladık. Tabii ki zaman içerisinde oluşan çatlaklar var ve bu çatlakları enjeksiyon sistemiyle doldurduk ve arkasından yine boya kakmalarını macunlama yöntemiyle kontrol altına almaya çalıştık.
“5 Kasım itibarıyla çalışmamızı tamamlamayı planlıyoruz”
Bunun için bir gün kurumasını bekledik. Zımparalama çalışması yaparak tozdan arındırdık. 5 Kasım itibarıyla çalışmamızı tamamlamayı planlıyoruz. Elbette ziyaretimiz açık. Biz aslında restorasyon daire başkanlığı olarak periyodik bakım ve temizlik çalışmaları yürütmekteyiz.
Bu sadece bu hem bu olay için geçerli. Sarayın diğer mekanlarında da bu çalışmaları yürütüyoruz. Daha önceki yıllarda gerek parke, kapı kanatları, pencere doğramalarında bu çalışmaları yürütmüştük. Bu seneki hedefimiz de mimari yüzeylerdeki daha ince işçilik isteyen çalışmalardır.” dedi.
