Psikiyatristlerin dolunay sırasında intihar nedeniyle ölümlerin arttığını tespit ettikleri araştırma dikkat çekti.
Yeni yapılan bir araştırmayla Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki psikiyatristler şoklar sonuç elde etti. Sonuçlara göre; dolunay sırasında intihar nedeniyle ölümlerin arttığını özellikle 55 yaşının üstündeki insanların intihara daha meyilli olduklarını söyledi.
İnsanların yüzyıllardır, gökyüzündeki dolunayın gizemli değişikliklere neden olduğundan şüphelenildiği biliniyor.
Indiana Üniversitesi Psikiyatri Profesörü Alexander Niculescu, “Dolunay döneminde intiharların arttığı hipotezini analiz etmek ve yüksek riskli hastaların bu zamanlarda daha yakından takip edilmesi gerekip gerekmediğini belirlemek istedik” sözlerini kullandı.
Ekip bulgularını Discover Mental Health’te yayınlandığı bildirildi.
EYLÜL AYINDA İNTİHAR VAKALARI ARTIYOR
Niculescu ve ekibi, 2012-2016 yılları arasında meydana gelen intiharlarla ilgili Indiana’daki Marion County adli tabip ofisinden alınan verileri inceledi. Dolunay haftasında intihar nedeniyle ölümlerin önemli ölçüde arttığını, 55 yaşın üzerindeki kişilerde daha da yüksek bir artış gösterdiğini buldular.
Ayrıca günün saatine ve intiharların gerçekleştiği aylara da baktılar ve öğleden sonra 3 ile 4 arası ve Eylül ayını intiharların en yoğun olduğu zamanlar olarak buldular.
Niculescu, “Klinik açıdan ve halk sağlığı açısından bakıldığında, bu çalışmada bazı önemli mesajlar bulduk” dedi. “Yüksek riskli hastalar muhtemelen dolunay haftasında, öğleden sonraları ve belki de Eylül ayında daha yakından takip edilmelidir.”
Niculescu ve ekibi daha önce diğer ruh sağlığı durumları (anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu) ve ağrı için kan biyobelirteç testleri geliştirmişti. Daha önce bazı insanlardan adli tabip tarafından alınan kan örneklerini kullanan ekip, hangi biyobelirteçlerin mevcut olduğunu görebildi.
Niculescu, “Önceki çalışmalarda belirlediğimiz intihar eğilimi için en önemli kan biyobelirteçlerinin bir listesini test ettik” dedi. “Bu dönemlerin dışına kıyasla dolunay, günün en yoğun saati ve yılın en yoğun ayı sırasında intihar nedeniyle ölümü öngören intiharın biyobelirteçleri, vücudun ‘sirkadiyen saat’ olarak adlandırılan kendi iç saatini düzenleyen genler gibi görünüyor. Biyobelirteçleri kullanarak, alkol kullanım bozukluğu veya depresyonu olan kişilerin de bu dönemlerde daha yüksek risk altında olabileceğini bulduk” dedi.
DOLUNAY IŞIĞI İNTİHARI TETİKLEYEBİLİR
Niculescu, dolunaydan gelen ışığın artmasının o dönemde intiharların da artmasına neden olabileceğini söyledi.
Ortam ışığı, vücudumuzun ne zaman uyuduğumuzu ve ne zaman uyanık olduğumuzu düzenlemek için takip ettiği 24 saatlik doğal döngü olan vücudun sirkadiyen ritminde önemli bir rol oynar.
Ay ışığı, daha karanlık olması gereken bir zamanda insanları etkiliyor olabilir.
Niculescu, “Ortam ışığının ve vücut saatlerinin intihar üzerindeki etkisinin, insanların nasıl uyuduğu ve ışığa maruz kaldıkları ile birlikte daha yakından incelenmesi gerekiyor. Işıktaki değişiklikler, diğer risk faktörleriyle birlikte savunmasız insanları etkileyebilir.” dedi.
BU SAATLERE DİKKAT!
İntiharların en yoğun olduğu diğer iki döneme gelince, Niculescu, intiharların 15:00-16:00 saatleri arasında zirve yapmasının, gün boyunca meydana gelen stres faktörlerinin yanı sıra o saatlerde ışığın azalmasıyla sirkadiyen saat genlerinin ve kortizolun daha da düşmesinin neden olabileceğini söyledi.
Eylül ayında, yılın bu döneminde gün ışığının azalması nedeniyle birçok kişi strese neden olabilecek yaz sonu tatillerinin yanı sıra mevsimsel duygudurum bozukluğu etkilerini yaşıyor.
Niculescu, “Çalışmamız, dolunay, sonbahar mevsimi ve öğleden sonranın, özellikle depresyon veya alkol kullanım bozukluğu çeken kişilerde intihar riskinin arttığı geçici dönemler olduğunu gösteriyor.” dedi.
Niculescu gelecekte, geceleri ekranlara maruz kalmanın insanlarda, özellikle de gençlerde intihar eğilimini artırmaya katkıda bulunup bulunmadığını araştırmayı planlıyor.
Niculescu, “Bazı insanların ellerinde her gece dolunay vardır… Kesinlikle daha fazla çalışmamız gereken bir alan.” dedi.