Türk donanmasının gücüne güç katacak ve caydırıcılığı artıracak TCG Anadolu, TKS envanterine girerek Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek.
TCG Anadolu, dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi olarak yerli ve milli imkanlarla üretildi.
TCG Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi Projesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçları doğrultusunda 2015 yılında başlatıldı.
Mayıs 2019’da denize indirilen gemi, Haziran 2022’de deniz kabul testlerine başladı.
Türkiye’nin de en büyük askeri gemisi TCG Anadolu donanmanın hizmetine giriyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na verilecek
Gemi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı törenle bugün Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek.
Tuzla’daki Sedef Tersanesi’nde inşa edildi
TCG Anadolu, İstanbul Tuzla’daki Sedef Tersanesi’nin ana yükleniciliğinde inşa edildi.
Yerlilik oranı yüzde 70
Yerlilik oranı yaklaşık yüzde 70 olan projede 131 alt yüklenicinin yanı sıra üniversiteler ve araştırma merkezleri görev aldı.
12 ülkede bu ölçekte gemi var
Dünyada bu ölçekte gemiye sahip olan 12 ülke bulunuyor.
Milli SİHA’lara üs olacak
TCG Anadolu, üzerine iniş-kalkış yapacak SİHA’larla ‘dünyanın ‘ilk SİHA gemisi’ olacak. Bunun için de BAYKAR tarafından kanatları katlanabilen Bayraktar TB3 SİHA geliştiriliyor.
KIZILELMA ve HÜRJET’in iniş çıkış yapması planlanıyor
Ayrıca gemiye yine BAYKAR tarafından geliştirilen muharip insansız uçak sistemi Bayraktar KIZILELMA ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen HÜRJET Hafif Taarruz Uçağı’nın iniş-kalkış yapabilmesi için çeşitli çalışmalar devam ediyor.
Kriz bölgesine intikal ettirme kapasitesi
TCG Anadolu; Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de asgari 1 tabur büyüklüğündeki bir kuvveti ana üs desteği gerektirmeksizin, kendi lojistik desteği ile kriz bölgesine intikal ettirebilecek kapasitede bulunuyor.
Gemideki silahlar da milli
Gemideki silah sistemleri, savaş yönetim sistemi, elektronik harp sistemleri, kızılötesi arama ve takip sistemi, elektro-optik arama sistemi, lazer ikaz sistemi, torpido savunma sistemi, radarlar, muhabere sistemleri, seyir sistemleri, bilgi dağıtım sistemleri yerli ve milli imkanlarla geliştirildi.
Doğal afet yardım görevlerinde de kullanılabilecek
Gemi, gerektiğinde, doğal afet yardım görevleri çerçevesinde de kullanılabilecek. Bünyesinde yer alan tam teşekküllü hastane ve ameliyathane imkanları sayesinde doğal afet yardımı, insani yardım ve mülteci tahliye harekatlarında tıbbi destek sunabilecek.
231 metre uzunluğa ve 32 metre genişliğe sahip
TCG Anadolu, 231 metre uzunluğa ve 32 metre genişliğe sahip bulunuyor. Tam yük deplasmanı en fazla 27 bin 436 ton olan gemi, bu haliyle en az 20,5 knot azami sürat ve 16 knot ekonomik süratle görev yapabiliyor.
Havuza her biri 1 tank taşıyan 4 mekanize çıkarma gemisi girebiliyor
Ekonomik sürati ile tam yükte en az 9 bin deniz mili seyir siasına sahip TCG Anadolu’nun içindeki su alabilen havuza her biri 1 tank taşıyan 4 mekanize çıkarma gemisi girebiliyor.
Beraberinde 94 araç taşıyabilecek
Gemi, araç güvertelerinde 13 tank, 27 zırhlı amfibi hücum aracı (ZAHA), 6 zırhlı personel taşıyıcı, 33 muhtelif araç, 15 römork olmak üzere toplamda 94 araç taşıyabiliyor.
Uçuş güvertesinde 10 helikopter veya 11 adet SİHA konuşmandırılabilecek
Geminin uçuş güvertesinde 10 helikopter veya 11 adet SİHA konuşlandırılabilecek, hangarda ise 19 helikopter veya 30 SİHA taşınabilecek. Gemi, 1223 personele ev sahipliği yapacak.
Gemide tam teşekküllü hastane imkanı ve 2 ameliyathane de bulunuyor.
TCG Anadolu’nun ardından 3 yeni milli fırkateynin sac kesimi yapılacak
TCG Anadolu teslim töreninin ardından 3 yeni MİLGEM fırkateyninin sac kesimi yapılacak.
STM-TAİS iş ortaklığında yürütülecek projede, Anadolu, Sedef, ve Sefine tersanelerinin her birinin eş zamanlı olarak 1 adet İSTİF sınıfı fırkateyni 36 ayda inşa etmesi planlanıyor.
Tüm sensör ve silah sistemi milli olarak geliştirilen İSTİF sınıfı fırkateynler, milli hava savunma kabiliyetleri ile donatılacak. Ek olarak baş top, helikopter yakalama sistemi ve ana tahrik sisteminin muhtelif bileşenleri gibi birçok alanda da millileştirme faaliyetleri sürdürülecek.