Bursa’da arı iğnesi yoluyla tedavi edilen hastalar, 5 bin yıllık yöntemle sağlığına kavuşuyor. Çin, Ukrayna, Kore ve Amerika gibi ülkelerde yaygın olarak yapılmakta olan bu tedavi yöntemi arı zehri ile uygulanıyor. Arı iğnesiyle şiddetli ağrılarından kurtulduğunu belirten bir hasta, “Şimdi maşallah kelebek gibi namaz kılıyorum” dedi. Bir başka hasta ise bütün kış boyunca soğuk algınlığına dahi yakalanmadığını dile getirdi. İşte detaylar…
Bursa’da yaklaşık 5 yıl önce başlanılan apiterapi yoluyla tedavi yöntemi, birçok hastalığı kısa sürede sonlandırıyor. Kimi 10 seansta, kimi ise 15 seansta son bulan hastalıklarıyla hastaneden güle oynaya ayrılıyor. Uyuyamadığını veya diz, bel ağrısından doğrulup kalkamadığını söyleyenler, tedavi sonrası huzurla bütün işleri yapabildiklerini belirtiyor.
ARI ALERJİNİZ YOKSA TEDAVİYE KABUL EDİLİYORSUNUZ
Randevu yöntemiyle yapılan tedavide nörolojik, romatizma ve bel ağrısı gibi rahatsızlığı olanlar kabul ediliyor. İlk öncelikle, hastaların arı zehrine karşı alerjisinin olup olmadığını anlamak için kan tahlilleri yapılıyor. Tahlillerin ardından alerjisi olmayan hastalar için tedaviye başlanıyor. İnsan vücudundaki akupunktur bölgelerinden arı iğnesinin sokması sağlanıyor. İlk başlarda az doz ile uygulama yapılırken, daha sonraki seanslarda bu artış gösteriyor. Seanslar ise hastalıklara göre belirleniyor.
“ARI İĞNESİ NELERE FAYDALI DEĞİL Kİ”
Apiterapinin bir çeşit akupunktur tedavisi olduğunu, birçok ülkelerde sıklıkla kullanılırken, Türkiye’de çok az yerde kullanıldığını ifade eden Dr. Dursun Ünal, “GETAT uygulamaları 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle, hastanelerde uygulanmaya başlandı. Biz de o günden sonra apiterapi ünitesini açtık. Hastane içerisinde yaptığımız uygulama arı zehri uygulamasıdır. Arı zehri tedavisi, romatizma, diz ve bel ağrısı, Ankilozan Spondilit ve Multiple Skleroz gibi birçok hastalığa fayda sağlamaktadır. Hasatlığın durumuna göre, eğer kronik ise tedavi uzun sürebiliyor. Haftada 2 kez olmak üzere en az 12 seans gelmesi gerekiyor. Eğer erken dönem teşhis edilip bize geldiyse, daha hızlı tedavi sağlamaktadır” dedi.
Arı zehrinin romatizma gibi belirtiler gösterdiğini belirten Dr. Dursun Ünal, “Düşük dozda vücuda arı zehri verildiğinde, bağışıklık sistemi kendini romatizmadan geri çekiyor. Özellikle akupunktur noktalarını belli rahatsızlığa göre arı zehri ile uyarıyoruz. Bu uyarı, normal klasik akupunkturdan daha etkili oluyor. Buna da apipunktur diyoruz. Haftada 2 gün, tedavi süresince en az 12 seans yapılması gerekiyor. Çin, Ukrayna, Kore ve Amerika gibi ülkelerde yaygın olarak yapılmaktadır. Çocukluktan sonra uygulanmasında bir sıkıntı yoktur. Sadece dikkat edilmesi gereken kişinin arı zehrine karşı alerjisinin olmamasıdır” diye konuştu.
Tedaviye başlandığında ilk seansta, sadece 1 arı ile uygulandığını belirten Ünal, “Yanında akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerle uyarıda bulunuyoruz. Sonraki seanslarda, kişinin durumuna göre arı sayısını arttırıyoruz. Akupunktur iğnesi sayısını, arı sayısını arttırdığımız vakit azaltıyoruz. Bu sayı bir kerede 15 arıya kadar ulaşabiliyor” şeklinde konuştu.