‘Bu şekilde toprağa gömülmesinin çok önemli bir nedeni olmalı’
> ARKEOLOJİ
İngiltere’deki amatör arkeologlar geçtiğimiz yaz şimdiye kadar bulunan en büyük Roma dodekahedron’larından birini gün ışığına çıkardı. Yaklaşık 1.700 yıllık olduğu tahmin edilen obje, 4 Mayıs’tan Eylül başına kadar Lincoln Müzesi’nde sergilenecek. Fakat bu nesnelerin ne amaçla kullanıldığı hâlâ gizemini koruyor.
Gün yüzüne çıkarılan nesne, Roma Britanyası’nda var olduğu bilinen 33, dünyada ise yaklaşık 130 parçadan biri. Ve İngiltere’nin Lincolnshire bölgesinde yaşayan Norton Disney Tarih ve Arkeoloji Grubu’na göre ‘arkeolojinin en büyük muammalarından biri’ olarak kabul ediliyor.
Müzenin sergiler direktörü Andrea Martin, “Dodekahedron’un müzemize dahil olması gerçekten büyük bir mutluluk. Bulunduğu yerden sadece bir taş atımı uzaklıkta olacak. Serginin açılışının tarih festivali ile aynı zamana denk gelmesi ise tam isabet oldu” diyor.
Açıklamada dodekahedron keşfedilen ‘en büyük örneklerden biri’ olarak tanımlanıyor. Ancak uzmanlar Romalıların bu on iki yüzlü cismi tam olarak ne için kullandığını hâlâ bilmiyor.
Bakır alaşımından yapılmış dodekahedron yaklaşık 10 cm genişliğinde ve içi boş. Üzerinde farklı boyutlarda 12 adet delik yer alıyor. Mükemmel durumda, hasarsız ve yüksek kalitede işlenmiş. Ekip, eserin bir tepenin üzerindeki büyükçe bir çukurun içinde bulunduğunu ve oraya bilinçli olarak yerleştirilmiş gibi göründüğünü söylüyor.
Norton Disney Tarih ve Arkeoloji Grubu yöneticisi Richard Parker, “Bu tamamen benzersiz” diyor. Diğer dodekahedron’ların aksine bunun zarar görmemiş olduğunu ifade ediyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
Elimizdeki obje kesinlikle muhteşem durumda. Eksiksiz ve hasarsız. Ayrıca belli ki onu yapanlar ve kullananlar tarafından çok değerli görülüyordu. Çünkü onu yaratamak için epeyce zaman, emek ve yetenek gerekiyor. Yani bu şekilde toprağa gömülmesinin çok önemli bir nedeni olmalı.
Parker CNN’e verdiği demeçte Roma literatüründe dodekahedron hakkında herhangi bir tanımının bulunmadığını ve mozaiklerde tasvir edilmediğini belirtiyor. Aynı zamanda objenin amacının ne olduğunu anlamayı zorlaştıran birkaç özelliği var. Parker tüm dodekahedron’ların farklı boyutlarda olduğunu dile getiriyor ve bu nedenle ölçüm için kullanılmadıklarını düşünüyor. Herhangi bir aşınma belirtisi olmadığı ve hasar görmediği için bir alet olma ihtimalinin de düşük olduğunu sözlerine ilave ediyor.
Ancak bir teorisi var. “Büyük olasılıkla bir tür dini veya ritüel nesnesiydi. Romalılar pek çok batıl inanca sahipti ve genellikle günlük yaşamlarında semboller kullanıyorlardı” diyor.
Parker’a göre bu fikri destekleyen en önemli gösterge cismin ‘güçlü dini bağlantıları’ olan küçük bir Roma atlı tanrı heykelciğinin yakınlarında bulunması. Eser 1989 yılında metal dedektörleri tarafından keşfedilmiş ve bu gibi heykelcikler genellikle tapınak alanlarında bulunuyor.
Amatör arkeologlar bu yaz bölgeye geri dönerek objenin neden orada olduğuna dair daha fazla ipucu bulmayı hedefliyor. Dodekahedron’un arkeolojik bir kazı alanında bulunduğuna dikkat çeken Parker gizemin çözüleceği konusunda iyimser. “Bu henüz çözmeye başladığımız epey karmaşık bir hikâye” diye ekliyor.