Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’den askerlik sistemiyle ilgili önemli bir açıklama geldi. Batı ülkelerinde zorunlu askerlik sisteminin uygulandığına değinen Güler, “Türkiye’de zorunlu askerlik devam edecek mi?” sorusunun da yanıtını verdi. Güler ayrıca TSK’nın operasyon hazırlığıyla ilgili soruyu net cevapladı.
EFES-2024 Tatbikatı kapsamında bir araya geldiği gazetecilerin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Irak ve Suriye’den Avrupa ordusuna değin birçok konuda önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakan Güler’in zorunlu – profesyonel askerlik sistemiyle ilgili söyledikleri dikkat çekti. Güler, Avrupa ordusu kurulması durumunda Türkiye’nin de ordunun bir parçası olabileceğini ifade etti.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK’NIN SÖZDE SEÇİM HAZIRLIĞI: KABUL EDİLEMEZ
Türkiye gazetesinin aktardığına göre Bakan Güler’in açıklamaları şöyle: “Başından beri sözde seçim çalışmalarının Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından kabul edilemez bir durum olduğunu; bölgede huzurun ve barışın sürdürülebilmesi açısından olumsuz etkiler doğuracağını vurguladık. Böyle bir durumun kabul edilmesi söz konusu olamaz. Millî güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına herhangi bir oldubittiye fırsat vermeyeceğimizi bir kez daha altını çizerek vurguluyorum.
“IRAK İLK KEZ PKK’YI KENDİ PROBLEMİ OLARAK DA GÖRÜYOR”
Irak’ın kuzeyinde operasyonlarımıza aynı hızda ve kararlılıkta devam ediyoruz. Yıllardır, PKK’yı hiçbir şekilde “terör örgütü” olarak tanımlamayan Irak, “yasaklanmış örgüt” olarak tanımladı. Irak, ilk kez PKK’yı sadece Türkiye’nin değil kendi problemi olarak da görüyor.
“ABD, IRAK VE SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ TEHLİKE ATIYOR”
ABD’nin, terör örgütü PKK/YPG’yle yaptığı iş birliği, müttefiklik ruhuyla bağdaşmamakta ve komşularımız Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehlikeye atmaktadır. Amaç DEAŞ’la mücadele ise iş birliğinin teröristlerle değil, müttefiklerle yapılması gerektiğini ve buna hazır olduğumuzu her zaman ifade ettik. DEAŞ’la göğüs göğüse mücadele eden, binlerce en radikal DEAŞ’lı teröristi etkisiz hâle getiren ve Suriye’yi DEAŞ’tan kurtaran biziz.
SURİYE İLE TEMASLAR
Suriye rejimi ile görüşmeler sadece Astana’da Iran, Türkiye, Suriye ve Rusya olarak dörtlü yapılıyor. Kapsayıcı bir anayasanın kabulü, serbest seçimlerin yapılması, kapsamlı bir normalleşme ve güvenlik ortamının sağlanması konusunda elimizden gelen desteği vermeye hazırız ve ancak bunlar yapıldıktan ve sınırlarımızın güvenliği tam olarak sağlandıktan sonra gerekirse çekilmeyi düşünebiliriz. Zaten bölgedeki sorunlar, oluşturdukları otorite boşluğundan kaynaklandı. Dolayısıyla buna güçleri olsa durum bu noktalara gelmezdi.
OPERASYON HAZIRLIĞI VAR MI?
Daha önce de ifade ettim. Operasyon hazırlığı yok çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerimiz her an hazır ve ihtiyaç duyduğu her an operasyon yapıyor. Eskiden üç komando tugayımız vardı. Şimdi yirmiden fazla komando tugayımız var ve hemen hemen hepsi sahada. Temizledikleri yerlerde kalıyorlar. Yani geçmişte yürütülen “sınırlı hedefli ve süreli” askerî harekâtların yerine bugün artık, “sürekli ve kapsamlı” operasyonlarla terör örgütlerine büyük darbe vurulmakta ve terörle mücadelede büyük başarılar elde edilmektedir. Uyguladığımız bu “Terörle Mücadelede Yeni Güvenlik Konsepti”miz sayesinde terör örgütünü hareket edemez duruma getirdik. Örgüt eleman ve silah bulamaz, aktaramaz hâlde.”
‘ZORUNLU ASKERLİK’ MESAJI
Yaşar Güler, Batı ülkelerinin zorunlu askerliğe döndüğünü ifade ederek “Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklarının mutlak surette vatan savunmasında bir görev alma zorunluluğu olduğu kanaatindeyim. Bu konuda yaklaşımımız yüzde 50 profesyonel, yüzde 50 zorunlu askerlik olması şeklindedir” diye konuştu.
“AVRUPA ORDUSUNUN PARÇASI OLABİLİRİZ”
Bakan Güler, Avrupa’nın, özellikle Ukrayna savaşından sonra kendisini koruyabilecek güvenlik yapısına ihtiyacı olduğunun ortaya çıktığını kaydederek “Avrupa, güvenlik mimarisini, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bir oluşumla sağlamlaştırabilir. Biz de öyle bir ordu kurulursa parçası olmak isteriz” dedi.
İSRAİL ÇIKIŞI: OLABİLECEK EN KÖTÜ ŞEY OLDU
Millî Savunma Bakanı Güler, Gazze’de çocuklar dahil binlerce masum Filistinliyi katleden İsrail’e “dur” denmesinin vaktinin çoktan gelip geçtiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu yanlıştan bir an evvel dönülmeli ve daha geç olmadan bu zulüm bitmelidir. İsrail için ise durum artık geri dönülmez bir yola girdi ve bu katliama sebep olanlar bedelini er ya da geç ağır şekilde ödeyecekler. Olabilecek en kötü şey oldu. Çatışmaların yayılma riski olsa da İsrail buna cesaret edemeyecektir. Kendi toplumu bile her cumartesi, İsrail yönetimini protesto ediyor ve kalabalık gittikçe büyüyor. Belki bir müddet sonra kendi toplumu daha sert karşı çıkacak. Dünyanın sabrı da tükenmek üzere.”